Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı’nın Sürekli İzleme Merkezi verilerine göre, Edirne ve Keşan ilçelerinde yılbaşı itibarıyla hava kalitesi “iyi” seviyesinden “orta” seviyeye geriledi.
Keşan, 2015 yılında Türkiye’deki en kirli hava kalitesine sahip yerleşim yeri olarak öne çıkmıştı fakat doğal gaz kullanımının artmasıyla hava kalitesinde belirgin bir iyileşme yaşandı. Son yıllarda Edirne’nin hava kalitesi genellikle “iyi” olarak ölçülürken, kış aylarında zaman zaman “orta” seviyeye düşebiliyor. Bu durumun nedeni ise çanak özelliği taşıyan bir yerleşimde yer almasının neden olduğu belirtiliyor.
“HAVA AKIMINI ENGELLİYOR”
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, Edirne’nin yerleşim yapısının hava kirliliğinin daha fazla hissedilmesine neden olan önemli bir etken olduğunu belirtirken özellikle kış aylarında hava kirliliğinin arttığına dikkat çekti. Uludağ, “Hava kirliliğinin etkisini artıran en önemli faktörlerden biri de kentin coğrafi konumudur. Bir şehrin dağ yamacında mı, ovada mı, yoksa çanak içinde mi yer aldığı, kirliliğin yoğunluğunu belirleyebilir” ifadelerine yer verdi.
Edirne’nin çanak şeklindeki yerleşim yapısının, hava kütlelerinin yükseltiler tarafından sıkıştırılmasına neden olduğunu belirten Uludağ, bu durumun kirleticilerin atmosferde asılı kalmasına yol açtığını ifade etti. Özellikle yüksek basınç ve sisli günlerde, hava kirliliğinin daha belirgin bir şekilde hissedildiğini vurguladı.
KİRLETİCİLERİN ETKİSİ BU YÜZDEN DAHA FAZLA HİSSEDİLİYOR
Doç. Dr. Uludağ, Trakya’da üç farklı iklim tipinin etkili olduğunu belirterek, Ege ve Marmara kıyılarındaki bölgelerde Akdeniz ikliminin görüldüğünü ifade etti. Aynı zamanda çevresindeki yükseltiler ve çanak şeklindeki yerleşim yapısı nedeniyle Trakya’da hava kütlelerinin rahatça hareket edemediğini söyledi.
Uludağ, şu ifadelere yer verdi:
“Edirne’de özellikle Tunca ve Meriç oluğu çanak özelliği gösteriyor. Keşan’ın Koru Dağları’nın etekleri, yamaçları rüzgar hareketi açısından uygunken özellikle İpsala-Tekirdağ yolunun olduğu bölgeler tamamen bir çanak özelliği gösteriyor. Bu tür alanlarda da hava kirliliği kalitesi meteorolojik olayların ve şehrin yerinin jeomofolojik özelliklerinin bir sonucu olarak kirleticilerin etkisi daha fazla hissediliyor.”
Hava kirliliğiyle mücadelede etkili şehir planlamasının kritik rol oynadığını vurgulayan Uludağ, binaların ve yol güzergahlarının hava akışını artıracak şekilde projelendirilmesi gerektiğini ifade etti.
More Stories
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar
Ankara’da Kırsal Kalkınma Projesi: 98 Köy Evi Teslim
Bilecik’te Trafik Denetimi: 55 Cezai İşlem